Ercan AKYILDIZ
  Güncelleme: 14-05-2024 00:27:00   13-05-2024 15:49:00

'Kibir'i görmeyenler gerçeği göremezler!

Yerel seçimlerin ardından başta Büyükşehir olmak üzere bazı İlçelerde Ak Parti’nin koltukları bırakmak zorunda kalmasının “etkenleri” tartışılmaya devam ediyor..
Ak Parti Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcı Yusuf Ziya Yılmaz  geçen hafta İl ve İlçe yöneticileri başta olmak üzere Belediye Başkanlarıyla bir araya geldi. Ardından İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısıyla yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.(Toplantıyı bizzat takip ettim)
Anlaşılan Ak Parti Bursa’da kendileri açısından beklenmeyen bir durumun ortaya çıkmasının esas nedenlerin bulmaya çalışıyor. Doğrudan ifade edilmese Bursa’da 570 bin kişin neden sandığa gitmediğinden çok  “Ekonomik kriz” esas neden olarak ön plana çıkacak.
Ne hikmetse,kurulduğu günden beri kapsama alanımızda olan Ak Parti'nin "Genel merkez endeksli siyasetinin" yerel seçimlerde işe yaramadığından iki kelime dahi bahsedilmiyor. En azından ben duymadım.
Kimse bu memlekette yapılanları, yapılanmayanları, başarısızlıkları,adam kayırmacılığı,aklına bile getirmiyor olacak ki;
Vefasızlıktan, kibrin tavan yapmasından kimse söz etmiyor. Nüfusu her geçen gün artan Bursa’da “Marka kent”  söylemlerinin rafa kaldırılmasını alaycı bir üslupla eleştirilmesi bile dikkate alınmıyor.
Ülkede yaşanan enflasyon, piyasalardaki istikrarsızlık,emeklilerin iktidara sırt çevirmesi bir neden olarak gösterilebilir. Ancak aynı sıkıntılar seçim sürecinde misliyle bu şehrin 2’nci büyük İlçesi Yıldırımda yaşanıyordu.
Nilüfer’de yaşayanlar değil Yıldırım’da yaşayan insanlar hastane önlerinde randevu almak için cebelleşiyor. Birileri servetlerine servet katarken, daha çok Yıldırım bölgesinde yaşayan insanlar evlerine ekmek götürmek için mücadelesi veriyordu.
Ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hisseden Yıldırımlılar “sanki Yıldırım’da ekonomik kriz yokmuş gibi” tercihini yine Ak Parti’den yana Oktay Yılmaz’dan yana kullanmasına dönük bir değerlendirmeye henüz rastlamadık.
Bunun sebebi mi?
Tüm ülkenin olağanüstü şartlarla mücadele ettiği bir süreçte “kibri” ayaklarının altına alan  Oktay Yılmaz,Yıldırım’da örnek gösterilecek bir dayanışma örneği sergiledi.
Sorunlara teslim olmak yerine,çözüm üreten,değişim ve dönüşüme öncülük ederek yönettiği ilçenin yeniden inşasına öncülük etti.Etmeye de devam ediyor (Planlama ve Kentsel dönüşüm bunun en önemli kanıtı)
Başkan Yılmaz,üretimden ticarete, istihdamdan, sosyal belediyecilik anlayışı gibi bir çok alanda  “sürükleyici güç” olarak yeniden seçmenin karşısına çıktı. Stratejik hedefler ortaya koyarak,kentsel dönüşümle birlikte dijital dönüşümün gelişimine katkı sağladı.Türkiye’nin idealleri ile bütünleşen pek çok projenin altında imza attı.(Uyumayan kütüphanelerle her şeyden önce gençlerin gönlünü kazandı)
Bakın;
750 binin üzerinde nüfusa sahip Yıldırım'ın Belediye Başkanı Oktay Yılmaz herşeyden önce oturduğu koltuktan güç almadı. Aksine güç vermek suretiyle yol haritasını belirlediği “strateji”  kapsamında Yıldırım’da hayata geçirdiği her projenin bu kentin hedefleriyle bütünleşmesini sağladı. Bunu kendisini mahcup etmeyeceğine inandığı,güvendiği ekibiyle başardı.
Muhalefet kanadında bile hala irdeleniyor; Oktay Yılmaz nasıl kazandı?
İşte size  birkaç sebep daha.
2 yıllık Pandemi dönemi dahil Oktay Yılmaz,5 yıllık görev süresince vaatlerinin çok ötesinde işler yaptı. Parklardan, bahçelerden, spor salonlarından değil Sosyal Belediyecilik anlayışı içinde insanlara dokundu.Her zaman ulaşılabilir oldu.Kimseye imtiyaz sağlamadan Belediye’nin mali yapısını sürdürülebilir hale getirdi. Yönettiği İlçenin sorunlarını Ankara’ya taşıyarak çözüm üretti.(İptal edilen planları onaylanması gibi)
Siyasi polemiklerde uzak durdu. Dünya  görüşüne bakmaksızın Yıldırım'ın Belediye başkanı oldu. Yıldırım’da insanlar mağdur olmasın diye taşın altına elini koydu. İnsanlara dokunan projelere öncülük etti.
Fazla söze ne hacet…

  Bu yazı 373 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş